Evlenecek kızlara tavsiyeler
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiE6yIMp8c24tj-B6-HchXJ5f0PoE-6gfRg0Nb3GMVjMgvRnmmeHaAaSebr9Da5bxKo0yFsELyOnqEDKev31RhjI_ygHVu2AnBmutELantac1Jt2w6bRQojA8zygITiRlL3YLdRRV-hfnWR/s640/11306763.gif)
Erkek
için de, kadın için de iyi geçinmek, fedakârlık ve sabır ister. (Külfetsiz
nimet olmaz) buyurmuşlardır.
İyi geçinmek için,
sıkıntılara katlanmak ve her zaman kendini haklı görmemek gerekir. Ben haklıyım
demek geçimsizliğe yol açar.
Tecrübeli ve
Müslüman bir annenin, asırlar önce kızına verdiği bir öğüt:
Doğup büyüdüğün,
senelerce yaşadığın bir yuvadan çıkarak, yabancı bir yere gidecek, huyunu,
suyunu bilmediğin bir insanla yaşayacaksın.
Sen ona yer ol ki,
o sana gök olsun.
Sen ona ev ol ki, o
da evin direği olsun.
Sen ona cariye ol
ki, o da sana köle olsun.
Ona sıkıntı verme
ki sevgisini azaltmasın.
Ondan uzak kalma
ki, seni unutmasın!
Onun gözünü,
burnunu ve kulağını koruyasın ki, gözü senden başkasını görmesin, senden başkasının
kokusunu almasın ve senden hep güzel şeyler işitsin.
Evinde otur, ev ve
el işleriyle meşgul ol!
Yiyecek, içecek
hususunda o ne getirirse, onunla kanaat et ve şunu bunu alamıyoruz diye asla
şikayette bulunma!
Koca hakkını kendi
hakkın üzerine tercih et!
Kocanın akrabasının
hakkını da önde tut!
İntizama ve
temizliğe dikkat et!
Komşularınla iyi
geçin, onlardan gelecek sıkıntılara katlan!
Bilhassa komşular
arasında laf getirip götürme! Dedikodudan kaç!
Namazlarını vakit
girer girmez kıl!
Evlenecek erkeklere tavsiyeler
Şunlara
riayet eden erkek mutlu olur:
1- Eşine
karşı her zaman, güzel huylu olmalı. Allahü teâlâ iyi huylu olanları sever,
huysuzları sevmez. Eşini incitmek haramdır. Ona karşı her zaman, yumuşak
davranmalı. Eve gelince selam verip hâl ve hatırını sormalı, şakalaşmalı. Eşi
ile oynamak sevaptır. Sıkıntısını, düşmanlarını, borçlarını söyleyerek onu
üzmemeli. Üzüntülü ise, onu çok sevdiğini, söyleyip halini sormalı, tatlı
şeyler söylemeli.
2- Yapması
zor olan şeyleri bile inşallah yaparım diye söz vererek gönlünü almalı. Çünkü
o, kendisine alışmış olan dostu, dert ortağı, yemeklerini yapan, çocuklarını
yetiştiren fedakâr eşidir.
3- Çocuk
terbiyesinde, ona yardımcı olmalı. Bebek, gece gündüz ağlayıp anasına hiç rahat
vermeyen, onu insafsızca üzen bir alacaklıdır. O halde, ona yardım edene,
Allahü teâlâ yardım eder.
4- Ona,
gücü yetiyorsa o şehirde âdet olan elbisenin, ziynetlerin en kıymetlisini
almalı. Sokağa çıkarken, bunları da örtmeli, yabancıya göstermemeli. Helalinden
en iyi gıdalar almalı. Yemeği yalnız yememeli. Çoluk çocukla yemek sevaptır.
Eve nafaka alırken kısmamalı, israf da etmemeli. Çoluk çocuğa verilen paranın
sevabı, sadaka sevabından daha çoktur. Nafaka temin edemeyenin evlenmesi
haramdır.
5- Eşi ile
iyi geçinmeli. Onu azarlamamalı, yüksek sesle konuşmamalı. Mala ve namusa
hıyanet etmeyen kadınları dövmek değil, onları hiçbir suretle üzmek caiz
değildir. Dünya işlerindeki kusuru için, dövmek şöyle dursun, acı, sert bile
söylememelidir. Kadınların kalbleri ince ve nazik olduğundan, birbirlerini
çekemeyenleri çoktur. Bu bakımdan, bilhassa yeni evliler, uyanık olmalı, ana, kız
kardeş ve başka kadınların, eşini çekiştirmelerine aldanmamalı, böyle şeyler
söylenmesine fırsat vermemeli. Böyle sözlere uyarak eşini incitmekten
sakınmalı. Anası ve kız kardeşleri için eşinin söylediklerine karşı da uyanık
olmalı. Anaya eziyet edilmesine fırsat vermemeli. Anasına, kendisi, eşi ve
çocukları, muhakkak saygı göstermeli. Ana babaya, kayın valide ve kayın pedere
saygı, hizmet edilmesi birinci vazife olmalı. Büyüklerin rızasını, duasını
almaya çalışmalı, hayır dualarını, büyük kazanç bilmeli.
6- Huysuzluğunu
yumuşak karşılamalı. Onunla iyi geçinmeye çalışmalı. Akıllı eşler, birbirini
üzmez. Hayat arkadaşını üzmek, ahmaklık alametidir. Huysuz kimsenin eşi,
devamlı üzülerek sinirleri bozulur. Sinir hastası olur. Böylece çeşitli
hastalıklar meydana gelir. Eşi hasta olan kimse, perişan olmuş demektir. Eşinin
hizmet ve yardımlarından mahrum kalmıştır. Ömrü, onun dertlerine çare aramakla
geçer. Bütün bu sıkıntılara kendi huysuzluğu sebep olmuştur. Ne yazık ki bu
pişmanlığının faydası olmaz. O halde; eşine yapacağı huysuzluğun zararı kendine
olur. Ona karşı, hep güler yüzlü, tatlı dilli olmaya çalışmalı!
7- Huyu
değişirse, suçu kendinde bulup, ben iyi olsaydım, o da böyle olmazdı, demeli.
8- O
kızınca, susmalı. Böylece, pişman olup, özür dileyebilir. İyilikleri görülünce
Allahü teâlâya şükretmeli ve ona dua etmeli. Öyle davranmalı ki, eşim beni çok
seviyor intibaını vermeli.
9- Günah
olmayan kusurlarını görmemeli. Günahlardan vazgeçmesini, namaza, oruca ve gusle
devam etmesini tatlı ve yumuşak sözlerle anlatmalı. Kıymetli şeyler alacağını
söz vererek ibadetleri yaptırmalı, günahlarını önlemeli. Ayıplarını, sırlarını,
herkesten gizlemeli. Kur'an okumasını ve ilmihalini öğretmeli. Ehl-i sünnet
âlimlerinin kitaplarını okumalı.
10- Ona, hep hayır dua etmeli. Çünkü, o,
evinin bekçisi, aşçısı, terzisi, yoldaşı ve hayat arkadaşıdır.